This site has limited support for your browser. We recommend switching to Edge, Chrome, Safari, or Firefox.

Learn the Story of Your Clothes

Dürüstlük ve şeffaflık temel değerlerdir ve tekstil endüstrisinde en çok ihtiyaç duyduğumuz kavramlardır. Her marka koleksiyonlarını, modanın gezegen üzerindeki etkisinin bilincinde olarak, malzemelerin takdir edilmesinin ve kaynakların optimizasyonunun gerekli olduğu düşünceli bir tasarım uygulamasına dayanarak üretmelidir. Bu yüzden üretilen her parçanın arkasındaki insanların, malzemelerin ve kararların hikayesini öğrenmek sizi her gün giydiklerinizle ve tüketiminizle -yani evrensel ayak izinizle- bağ kurmanıza yardım edecektir.

 

Yıllardır markaların ve tekstil endüstrisinin, kaynaklara ve doğamızla bir arada yaşama saygılı olmaya yönelten sürdürülebilirlik konusu tartışılıyor. Her sene yeni fikirler ortaya atılıyor, yeni kurallar, yönetmelikler oluşturuluyor ve hükümetler yeni yasalar çıkartıyor. Artık niyetin yeterli olmadığını anlamış durumda herkes. Eylem olmadan her tasarı ölüdür. Sürdürülebilirlik, şefkatle çalışmayı, sağlam operasyonel süreçleri ve prosedürleri kapsar. Sonuç olarak da hesap verilebilirlik kültürü oluşur. İşte burada tüketiciler hem harcadıkları paranın hem de kullanılan gezegensel kaynakların hesabını endüstriden sorabilirler.

 

Tüm bunlar doğru ve güzel fakat tüm sorumluluk sadece endüstriye mi ait? Tüketici olan bizler aldıklarımızın hikayesini biliyor muyuz? Ürünlerin nerede üretildiğini, hangi ipliğin kullanıldığını, o pamuk ipliğinin Çin’in insanları köleleştirilerek çalıştırıldığı Sincan’dan gelip gelmediğini biliyor muyuz? O tshirt’ün veya sweatshirt’ün bir çocuk tarafından dikilip dikilmediğini biliyor muyuz? Ya da ucuz diye tercih edip aldığımız kıyafetlerin, asgari yaşama ücretlerinin çok altında uzun saatler çalışan işçiler tarafından üretilip üretilmediğini biliyor muyuz? Polyesterin her yıkamada suya mikro plastikler bıraktığının farkında mıyız? İçecek suya bu kadar para öderken sırtımızdaki bir tshirt için 2700 litre su harcandığını biliyor muyuz? Bilmiyoruz ve umursamıyoruz. Ve biz umursamazsak ve hesap sorup hikayeleri öğrenmezsek bir gün çok geç olacak, ancak yine de…

 

Başka bir gelecek mümkün!

 

İnsanların hayatta kalabilmek için, yemek, barınma, ısınma gibi bazı temel ihtiyaçları vardır. Gezegenimiz bu ihtiyaçları karşılar ve buna biz insanların ekolojik ayak izi nedir.  Her şey bir iz bırakır bu evrende ve o her şey hepimizi etkiler.

Bu gezegen ve yaşadığımız dünya hepimize aittir. Dolayısıyla hesap sormak ve hesap vermek zorundayız. Biz bize karşı sorumluyuz. Aldığımız evi, arabayı araştırmak, nereden geldiğini bilmek ve polislik yapmak hakkımız. Yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun, giydiklerimizin menşeini öğrenmek, nasıl yapıldığını, nerede ve kimler tarafından üretildiğini soruşturmak görevimiz. Eğer biz taleplerimizi akıllıca yaparsak arz edilenler de buna uymak zorunda kalacaklardır. Sadece endüstrilerin insafına bırakılamayacak kadar değerli dünyamız ve yaşamımız. İşte o zaman başka bir gelecek mümkün!

 

İşte o zaman her sektörden üretici ne ürettiğine, nasıl ürettiğine ve bunun sağladığı fayda ve zararın hesabını yapmaya başlayacaktır. Gücün bizde olduğunu ve bütüne katkı sağlamanın, hizmet etmenin farkındalık seviyemizle orantılı olduğunu anladığımızda her şey değişmeye başlayacak. Gelecek şimdi yaptıklarımızın sonucu olacaktır.

 

Kıyafetlerinizin hikayesini öğrenin!

Cart

No more products available for purchase

Your cart is currently empty.